T.C. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2015/14885
KARAR NO: 2017/3121
TARİH: 12.04.2017
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
YARGITAY İLAMI
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında, katılan …’e karşı eylemi nedeniyle açılan dava bulunmadığından ve sanığın, katılan …’e karşı dava konusu yapılan eylemleri nedeniyle suçtan doğrudan zarar görmeyen katılanın, davaya katılmasına karar verilmesi hükmü temyize hak vermeyeceğinden, katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
B) Sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince,
Sanığın kardeşi olan katılan ile aralarında görülmekte olan tapu iptali davasına dosya içerinde çözümü yaptırılan aralarındaki konuşma kayıtları vermesi şeklinde gerçekleşen olayda,
Dosya kapsamına göre; sanığın tarafı olduğu ve iki kişi arasında geçen konuşma içeriklerini kayıt altına alması eyleminin TCK’nın 133/1 kapsamında kalan kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturmayacağı ancak şartları bulunması halinde TCK’nın 134 maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabileceği, dosya kapsamı itibariyle çözümü yapılan konuşma içeriklerinde tarafların özel hayatına ilişkin herhangi bir bilginin olmadığı gözetildiğinde sanığın eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığından yerel mahkemece sanık hakkında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Katılan vekilinin, sanığın atılı suçu işlediğinden dolayı mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle sanığın CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, sanığın suç kastı sabit görülmediğinden bahisle CMK’223/2-c maddesi gereğince beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ilk paragrafının, sanık … yönünden “Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine,” olarak değiştirilmek suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.