Yargıtay 2. Hukuk Dairesi-2014/10377
Kocasının rızası olmadan, dini bir tarikatın toplantılarına katılan, tarikat liderinin etkisinde kalan, zaman zaman tarikat binasında kalan kadın kusurludur.
Kocasının rızası olmadan, dini bir tarikatın toplantılarına katılan, tarikat liderinin etkisinde kalan, zaman zaman tarikat binasında kalan kadın kusurludur.
Davalı erkeğin kusurlu davranışlarının yanında davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunması, eşine “sen adam olamazsın, it köpek” şeklinde sözlerle hakaret etmesi karşısında taraflar eşit derecede kusurludur.
Davacı-davalı erkeğin eşine cinsel yolla hastalık bulaştırması, çocuk sahibi olmaktan kaçınması ve müşterek konutu terketmesi, buna karşılık, davalı-davacı kadının ise; herkesin içinde “doğurgan olduğunu, çocuk doğurmak istediğini, yoksa kendi başının çaresine bakacağını, boşanacağını” söylemesi, eşine hakarette bulunması ve annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalması evlilik birliğini temelinden sarsar.
Eşine fiziki ve ekonomik şiddet uygulayan hakaret eden annesinin hakeretlerine sessiz kalan kocanın kendisine hakaret eden ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kalan kadın ile evliliği sona erdiren olaylarda koca daha ağır kusurludur.
Davalı-davacı erkeğin ağır kusuru sabit ise de kadının da eşine şiddet uyguladığı, kadın da boşanma davası açarak boşanmayı talep ettiğine göre kadının erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan erkek tarafından açılan boşanma davasının da kabul edilmesi gerekir.
Reddedilerek kesinleşen boşanma davasından önce gerçekleşen olaylara dayalı olarak boşanma kararı verilemez.